İLGİNÇ ANILARIMIZ İÇİN RESMİ TIKLAYINIZ

IQUIQUE

ŞİLİ ÇÖLÜNDE BİR ŞEHİR:IQUIQUE

Balkonumuzdan şehir görünümü
Valparaiso'ya  kadar olan gezi planını Türkiye'de yapmış ve tüm otel ve uçak rezervasyonlarımızı yapmıştık. Valparaiso'dan sonra yolculuktan sıkılır geri mi döneriz devam mı ederiz kararını veremedik.Güney Amerika'ya kadar geldikten sonra Peru Machu Pichu daki İnka medeniyetlerini görmeden olmaz dedik.Benim bir de Bolivya'daki krater gölü Titicaca'yı da görmek  planlarımda vardı.Ancak kıyı şeridi çok uzun olan Şili'den bir seferde çıkıp bu ülkelere ulaşmak hem masraflı hem de tamamen yeni ve zorlu bir macera demekti.Bari en azından kuzeye doğru çıkarken yine Şili'nin bir tatil kentinde  mola verelim en azından yerel bir hava yolu ile uçarız,Bolivya ve Peru için hazırlık yaparız  dedik.Güney Amerika'nın kuzeyi yani kuzey Şili ,Bolivya ve Peru tamamen farklı kültürler.İnsanların tipi bile farklı.Bir kere yağmur az olduğu için birçok yer çöl ayrıca topoğrafya da da değişik.Bu şekilde Iquique'ye geldik.(okunuşu İkike)
Uçaktan taksi ile gelirken ilk gözümüze çarpan şehrin etrafındaki kumla kaplı dağlar idi.Resmen çöle gelmiştik.


Gece Manzaramız

evimizden çöl manzaraları

İlk şoktan sonra şehri sevmeye başladık.Ev sahibimiz bir yahudi idi.Ne alaka diyeceksiniz ama ismi de JAMİL idi.Aynı residence ta kalıyordu bize nerede yeriz nereye gideriz gibi konularda yardımcı oldu.Kaldığımız yer İquique'nin 2. en yüksek yapısı olduğu için kaybolmamız imkansızdı.(air bnb Eleuterio Ramirez Edificio Neo binası)
Bizi sadece en çok rahatsız eden alakasız saatlerde siren gibi çalan kilise çanları idi önce araba sireni zannetmiştik.Üstelik şehir de çok emniyetli idi.5 gün kaldık şehri gezdik,tekne gezisi yaptık,çöle tur aldık residence ta kalan bir arkadaşımız bile oldu.Orengo ilk gece resepsiyon ile anlaşamayınca bana tercumanlık yaptı.Resepsiyona rooftaki  çamaşırhaneden randevu almak istediğimi ve en  yakın pizacıdan sipariş vermek istediğimi söylemiştim.Çamaşırlarınızı bende de yıkayabilirsiniz dedi,yakındaki pizacıya götürdü sipariş verirken ve ödeme yaparken yardımcı oldu.Hatta pizza paketini oğluna taşıttırdı.Gezmenin ruhu da bu zaten dünyanın heryerinde iyi insanlar da var onları tanımak insana çok şey kazandırıyor.Orengo ile facebook'tan hala görüşüyoruz.

Orengo ile Plaza Plat'ta
Kaldığımız residans birçok yere yürüme mesafesinde idi.Özellikle restore edilmiş binaları ve sağlı sollu kafeleri ile Baquedano Caddesi akşama yemeklerimiz ve turalamk için idealdi ve son derecede güvenli idi.Biz orada avaokada salatasını keşfettiğimiz bara Radicales e takıldık daha çok.Yemekleri çok güzel porsiyonları çok doyurucu idi.




Baquedano Caddesi



Iquique Şili halkının deniz tatili yaptığı bir belde.O nedenle plajları ,plaj kenarındaki tesisleri ve otelleri ile populer bir şehir.Kaldığımız yerden yine yürüyerek deniz kenarını da keşfettik denize girmedik ama tekne gezisi yaptık.Deniz aslanlarını yakından görme fırsatımız oldu.

Playa Cavancha(Cavancha Plajı)







Deniz Aslanları güneşleniyor


Deniz kenarında tekneden inince dikkatimizi çeken Iquique'nin gururu Esemeralda Gemi müzesini gezdik(Corbeta Esmeralda )Birkaç sene önce 1879 yılında batırılan buharlı geminin aynısı yapılarak müze haline getirilmiş.Amiral Prat tarafından Peru 'ya karşı büyük zafer kazanan ancak batırılan bu gemi Şili'nin tarihi sembolü imiş.



Gemiyi gezerken eşi Amerikalı olan Şili'li bir hanımla tanıştık.Biziz orada görünce çok şaşırdı.Çünki Avrupa'lı tek turist bizdik hele Türk olduğumuzu öğrenince Iquique'de ne işimiz olduğunu anlamadı biz de zaten ani bir kararla geldiğimiz için şaşkındık.Ancak yolu hem ekonomik hem de yol süresi açısından  bölmüş ve bu sayede yeni bir yer görmüştük.

İyi ki de gitmişiz Iquique'ye.Hem dinlenip plan yaptık hem de değişik bir deneyim oldu.Bunlardan en ilginç  olanı Çöl Turu idi.Turumuzu şehir merkezinden bir acenteden aldık.İngilizce rehberlik istediğimizi de söyledik.Ancak Güney Amerika gezimizin çoğunda olduğu gibi tursitler de Güney Amerikalı olduğu için bizden başka İngilizce konuşan yoktu, tur rehberimiz de zaten her anlattığını bize tercüme edecek kadar İngilizce bilmiyordu, gördüğümüzle yetindik, araştırmamızı sonra yaptık.Turun bizi götürdüğü yerler:




Humberstone Madeni



1857 yılında İngiliz Kimya mühendisi Humberstone tarafından işletmeye açılan bu maden Atacama çöl bölgesinin doğal çok zengin maden yatağı olan potasyum nitrit bu bölgede çıkartılmış.



saat kulesi



O dönemde madende aileleriyle birlikte 3500 kişi yaşamış.O nedenle de hayalet şehirin ruhunu terkedilmiş sokaklar  ve meydanlarda,müze haline dönüşürülmüş yapılarda,sergilenen mutfak,okul,maden araştırması için kullanılan gereçler ve fotoğraflarla yaşamak mümkün.



PICA VE MATILLA KASABALARI

Bu çöl ikliminin ortasında Oasis denilen vahalar var.Buralarda kaplıca niteliğinde havuzlar küçük bahçeler ve restoran işletmeleri bulunuyor.Yemek molamızı bunlardan birinde verdik Matilla'da.Daha sonra ise Pica'da bir kaplıca havuzuna gittik.



Yemek molası verdiğimiz vahada restoranın işletmecileri



Pica Kaplıca Havuzunda yüzenler

LA TIRANA

En ilginç deneyimeerimizden birini de burada yaşadık.Bu kasaba dini ritülleri ile ünlü imiş.Sonradan okuduklarımıza göre özellikle temmuz ayında yapılan Lady of Mount festivalleri ile ünlü imiş.Ancak tur dönüşünde şöförümüz bizi bu kente götürerek çok şanslı olduğumuzu 5 Aralık'ta bu kasabada Negro'ların kutladığı yılbaşı festivalini göreceğimizi söyledi.Gerçekten bir renk dans cümbüşünün içinde bulduk kendimizi.Meraklısı olanlar ayrıca  hiristiyanlıkta 3 King inanışına bakabilirler.İsa'nın doğuşu İspanyol kökenli bazı ülkelerde bu tarihte kutlanıyormuş.(bkz Epiphany)

Video'ya aşağıdaki linkten ulaşabilirsiniz.



















Hiç yorum yok:

BANA ULAŞIN.......

Ad

E-posta *

Mesaj *

BOYADIĞIM MERCAN TAŞLARI