Santiago

SANTIAGO

Santiago'ya Montevideo'dan uçak ile gittik.Güney Amerika en çok uçağa bindiğimiz gezilerimizden oldu.Güney Amerika'da en çok kullanılan iki hava yolu şirketi var.Lan Airlines ve Tam Airlines.Lan Arjantin orijinli Tam ise Brezilya.Biz Santiago'ya Lan Airlines ile gittik.Booking.com dan ayırttığımız şehir merkezine yürüme mesafesinde olan Hotel Majestik City Centre de kaldık.Tabi önceden bilmediğimiz komik bir durum otelin bir hint oteli olması idi.Her yerde fil buda figurleri hint oyması ahşap süslemeler vardı.3 yıldızlı olan otel temizdi ama biraz eski idi döşenmesi vs. Bizim için en önemli olan birçok yere yürüyerek gitme kolaylığı idi.Ancak en büyük şansımız da resepsiyon görevlisi George idi.Orada 2 gün kalacağımızı öğrenince bizi şehrin nokta atışı önemli yerlerine yönlendirdi.

otelimizin kahvaltı salonu

İlk gün civarı gezdik. Santiago da diğer Latin Amerika şehirleri gibi merkezinde gösterişli tarihi dokunun bulunduğu geniş meydanları,caddeleri,bol yeşil alanları,cıvıl cıvıl yaşayan mahalleleri ile güzel bir kent.Bu arada George bize akşam yemeği için özel bir mekan önerdi.Otelimize çok yakın bir balık restoranıymış.Yürüyerek 20 dakikada geze geze gittik.Aşağıdaki parktan geçtik.

Park Plaza Brasil

Restoranın bulunduğu sokağa geldik.Hiçbir tabela yok restoran olduğu bile belli değil dışarıdan.Neyse çekinerek içeri girdik yaşlı bir kadın  elimizde otelden aldığımız  yazıdan restoranın orası olduğunu teyid etti.Biraz da erken gittiğimiz için mekan boştu.

Ocean Pacific's Buque Madre  son derecede sıra dışı olarak dekore edilmiş deniz ,deniz altı ,gemi konseptlerini birleştirmiş bir mekandı.Servisi, garsonların giyimi restoranda her şey özeldi.Tabi menüde çok değişik deniz ürünleri servis ediliyordu.Çok kalabalık ta olmayınca bize çok özel bir hizmet sundular.Keyifli bir akşam geçirdik.

Santiago'daki ikinci günümüzün gündüz vaktini şehrin tarihi dokusundaki binaları kiliseleri meydanları gezerek geçirdik.Biz halkın arasında dolaşmayı çok seviyoruz.Günlük alışveriş yapılan bulvarlarda gezindik.Bir caddede aşağıdaki görüntüyü yakaladık. Meğerse Şili  Üniversitesinin önünde imişiz ve okulda bir iletişim sergisi varmış yılbaşı nedeni ile bu heykeli de bir yere götürmek üzere yüklemişler.Üniversite holüne girdik öğrencilerle sohbet ettik keyifli oldu.

Plaza de Armas alt ve üstteki resimler

Güzel Sanatlar Müzesi

İkinci gecemizde ise yine George bizi bu sefer taksi ile gidilecek  otele 10 dakika mesafede Santiago'nun şık semtlerinden birinde bulunan bir mekana gönderdi Patio Bella Vista şehre tepeden bakan şık bir mahallede kurulmuş yeme içme mekanı.Etrafı yüksek duvarlarla çevrili.Kapalı bir kapıdan içeriye girdiğiniz zaman gördüğünüz manzara etkiliyor.Geniş bir alanda ve çok katlı olarak tasarlanmış olan mekan açık kapalı birbirini gören teraslı,çok sayıda ve çeşitte  restoran ve hediyelik eşyaların bulunduğu bir ortam.Oldukça canlı, kalabalık,turistik ve eğlenceli.Her türlü damağa hitap eden kafeler,şık restoranlar,hamburger ve suşi satan bistrolar ile keyifli bir yer tasarlamışlar. Şili zaten halkı itibari ile yaşamasını, gezmesini seven bir millet.Ortam rahat ve güvenli, insanlar dışa dönük yaşıyorlar ve çok medeniler.Bu mekanda da gördüklerimiz bunu kanıtı idi.Her yer dolu idi çoğunu da genç yerli Şili'liler oluşturuyordu müşterilerin.
Esasında Santiago'ya belki daha çok gün ayırmamız gerekirdi ama 31 Aralık'ta Valparaiso da havai fişekleri izlemek istediğimiz için ve oraya daha fazla gün ayırmamız gereketiğini düşünerek önceden yaptığımız plan doğrultusunda 28 Aralık'ta bu kentten otobüsle ayrıldık Valparaiso/Vina del Mara'a doğru.

Aşağıda Patio Bellevista dan görüntüler.

Ertesi gün de zaten önceden planladığımız gibi otobüs ile Valparaiso'ya doğru yola çıktık yol uzun değil 2 saat ama iyi ki de o gün çıkmışız yani 28 inde.1 gün daha beklesek trafik sıkışıklığından yollarda sefil olacakmışız.Yılbaşı arifesi Valparaiso ve Vina del Mar çok turist çekiyor.Özellikle yerli halkın sayfiye evleri bu kıyılarda.Biz de zaten onlardan birinde kaldık.