İLGİNÇ ANILARIMIZ İÇİN RESMİ TIKLAYINIZ

ENDONEZYA

                                 


Endonezya'da gezdiğimiz yerler ve rotamızı yukarıdaki haritada işaretledim.Biz Endonezya planını Koh Lanta adasında iken yaptık.Bol bol lonely planet okuduk.Nerelere gidilir kaç gün kalınır plan yaptık.Bu arada barda tanıstığımız Hintli-Amerikalı bir genc hanım bizi Penang adasında yönlendirdi.Oradan Endonezya'nın Sumatra adasına geçiş çok yakın.Penang'da teyzesi varmıs hintli, ingilizle evli.Bu çift yıllarca Endonezya'da bulunmuşlar.Teyzem size çok yardımcı olur dedi,kadının mail adresini verdi biz mesajlaştık ve Penang'da buluştuk.Onlarla geçen günlerimizi Malezya bölümünde yazacağım.Endonezya gezimize  önce Lanta'dan Penang'a ve oradan da Sumatra adasına uçakla geçerek başladık.
 Ancak gittiğimiz tarihte Türkiye ile Endonezya arasındaki vize anlaşması iptal olduğu için önceden vize almamız gerekiyormuş ve biz bunu bilmeden indik Sumatra'nın başkenti Medan'a.
Allahtan imdadımıza yeşil pasaportumuz yetişti.Havaalanından geri Penang'a gönderilmekten kurtulduk.2 saat alanda bekledikten sonra bize 14 gün vize verdiler.Tabi o sure yetmiyeceği için 14 gün sonra Endonezya'nın başka bir sınırından(Nunukhan-Tawau) Malezya'ya çıkıp tekrar giriş yaptık.

MEDAN
Sumatra adasının başkenti Medan Endonezyanın 4.büyük şehri .Birçok kültür birarada yaşıyor.Bataklar,Javalılar,Çinliler.
1500 li yıllardan beri İslam Sultanlığı ile idare edilmiş.Camiler ve islami yapılar çoğunlukta.
Enteresan olan yine o yıllarda  Hollanda'nın Endonezya'ya ticaret amaçlı olarak gelmesi ile şehir mimarisinde  görülen parklar ve yapılar.
Yine de karışık ve bakımsız bir şehirdi biz gitiğimiz yıllarda.Kaldırımdan önümüze fare fırlamıştı hatta.
Havaalanı çok küçüktü yenisini 2013 te yapmışlar.
Medan'ın özelliği krater gölü Toba'ya yakın olması ,bizim de gitme nedenimizdi.
Ayrıca Medan'a yakın bir orangotan  rehabilitasyon merkezi  de vardı.(Bukit Lawang).Gittiğimiz tarihte bu merkez kapalı idi.
Backpackers otellerinden birinde kaldık.Otelin odasının kapısı çok uyduruktu kendimizi güvensiz hissettik.
Ertesi gün Toba'ya giden minibuslerden birine bindik.Eski gürültülü sıkış tıkış bir minibüstü.
Korkunç yağmur ve gökgürültüsü altında virajlı yollardan 5 saat gittik.
Toba gölü kıyısına  (Parapat) akşam karanlıkta ulaştık.Göl kenarında daha önceden belirlediğimiz oteli bulduk.
Ölü sezon olduğu için rezerevasyon yaptırmadık allahtan otel açıktı.(Patra Jasa Parapat Lake Resort)
Sabah yağmur dindi hava açtı ve tertemiz göl havası ve manzarası kirli ve çirkin Medan'dan sonra bize çok iyi geldi.

Toba Gölü 

Toba Gölünün ortasında Batakların yaşadığı bir ada var.Adanın adı Samosir.Bu adaya günlük teknelerle geçiliyor.
Bu adada da ayrıca kalınacak oteller var.
Biz tekneye bindik adaya geçtik ve motor kiraladık.Adayı gezmenin tek yolu.
Bataklar çok farklı bir kultur.Kendilerine özgü evleri var.Batak kültürü ile Hollandalı misyonerlerin yaydığı  Hristiyanlık etkisi birarada görülüyor.
batak mezarlığı
Evlerinin bahçelerine yaptıkları mezarlarda hem batak kültürünün simgesi uzun ev şekillerini hem de hıristyanlık simgesi haçları birarada görmek mümkün.Medan şehri ne kadar müslümansa bu ada da halkının giyimi kuşamı ve yaşantısı ile tamamen farklı bir kültür.

Kendilerine ait rituelleri var.Bu uzun evlerde yıllar önce birçok aile birarada yaşamış.Misyonerlerin gelmesi ile bu adada bir yandan hıristiyanlık yayılmış bir yandan da toplumun yaşam biçimine etkisi olmuş bu kişilerin

JAKARTA

Biz Jakarta'ya Medan'dan uçakla geçtik.Sınırdan  çıkış için 15 günümüz olduğundan planımızı o süreye göre ayarladık.Jakarta'da  2 gün kaldık.Kentin Jalan Jaksa denilen caddesi Backpacker lerin kaldığı bölge.Bunun iyi tarafı her turlu turiste yönelik hizmetlerin bulunması.Biz bu caddede 3 yıldızlı bir otelde kaldık ancak bölge Sarinah adli AVM ye yürüme mesafesinde idi.Ayrıca zengin mahallesi Cikini de Sarinah civarinda idi.Hayatımda ilk defa olarak çocuk bakıcılarının bu kadar yoğun olduğunu ve esir gibi kullanıldıklarını gördüm.Neredeye her çocuklu aile yaninda bakıcısı ile geziyordu. AVM lerde kalabalık aileler yemek yerken bakıcılar ayakta kucaklarinda cocuk veya bebek arabası başında neredeyse hazırol vaziyette bekliyorlardı.
Jakarta tabi büyük şehir.Biz bir taksi kiralayarak şehri gezdik.Deniz kenarında iyi düzenlenmiş bir marina ,yeşil alanlar,halka açık eğlence mekanları var şehire nefes aldırıyor.
Ayrıca  kaldığımız yere çok uzak olmayan İHotel Indonesia bölgesi de 2 büyük alışveriş merkezi  5 büyük marka otel ile göz dolduruyor.Biz bu merkezde tavsiye üzerine gittigimiz gece kulübünde beklentimizin çok üstünde bir ortamla karsilastik. Amerikali zenci bir caz şarkıcısının muhteşem performansını dinledik.Kulübün adı Immigrant yolunuz,düşerse eğer.

YOGJAKARTA

Yogjakarta Endonezya'nın en çok turist çeken lokasyonlarındanb biri.
9.yüzyılda yapılan hindu yapınakları ,18. yüzyılda hala muhafaza edilen sultan sarayı,Javaniz dansları ve batikleri ile bir kültür merkezi.Ayrıca Jokjakarta Endonezya'nın üniversite başkenti.Birçok üniversite adayı heryıl burada Endonezya'nın heryerinden gelerek sınavlara giriyor.

Biz Yogjakarta'ya Jakarta'dan gündüz treni ile gittik.Bu yolculuk Endonezya'da çok popüler. 9 saat sürüyor ama koltuklar rahattı trende çok kaliteli ve temiz yemek servisi vardı.Tren istasyonundan şehire yürüme mesafesi 15 dakikaydı ve sadece  sırt çantalarımızı aldığımız için yürüyüş çok kolaydı  ancak indiğimiz andan itibaren otele kadar bize eşlik eden ve bizimle yürümekten vazgeçmeyen simsar olmasa daha da rahat edecektik.Sonuça adam bizi sevimli bir hostele götürdü.Hostel sınava gelmiş üniversite adayı kızlar ve anneleri ile doluydu onlarala dost olduk hatta fb den arkadaş olduk.




Yukarıdaki üç resim dünyanın en büyük hindu tapınağı olan Borobudur Biz bu tapınağa günü birlik gezi ile gittik.


Bu da yine 9.yüzyılda yapılmış Prambanan isimli   hindu tapınağı

Herşey Yogjakarta'ya kadar kolay gitti sonrası ise tam bir macera.Medan sınırından sadece 15 hatta 14 gün vize aldığımız için ve tekrar dönüp Bali'ye gitmek istediğimiz için bir sınır kapısından çıkıp tekrar Endonezya'ya giriş yapmamız gerekiyordu.Artık Java'ya kadar gelmişken tekrar Sumatra'ya dönüş yapmak olmazdı.Tabi yıl 2008 olduğu için o sırada Endonezya'da gemi yolculuğu hem çok ilkeldi hem de öyle internetten veya bir turizm acentesinden bilet alamıyordunuz.Ancak bizim Deniz Yolları gibi bir kuruluştan açık olduğu saati yakalayıp bilet almak gerekiyordu onun da saatlerini bir türlü tutturamadık gemi sevdasından vageçtik.Sonuçta Borneo adasına geçip oradan Malezya sınırından vize alıp tekrar Jakarta'ya giriş yapmak üzere planımızı yaptık



BORNEO ADASINDAKİ MACERAMIZ


Yukarıdaki haritaya bakarsanız rotamızı görürsünüz.


BANJARMASİN

banjarmasin'in genel görünüşü


Öncelikle Yogjakarta'dan Banjarmasine uçakla geçtik.Orayı seçmemizin ana amacı meşhur Endonezya orangotanları ile tanışmaktı.Benjarmasin bu jungle gezisine en yakın yerdi.Ancak hesaplamadığımız şey Banjarmasin'de bu turları düzenleyecek ne bir acente ne de bir tur rehberi vardı.Bütün turları Jakarta'dan ayarlamamız gerekiyormuş.Tabi biz vize telaşından biraz da henuz bu işlerin biraz acemisi olduğumuz için maalesef amacımıza ulaşamadık. 

yegane içki satan zincir otel

Banjarmasin tipik bir müslüman Endonezya şehri.Oradaki tek anım hiçbiryerde içki satılmıyor olması idi.Eyalet sınırlarından iceri sokulması yasakmış.Marketlerde alkolsüz bira satılıyordu ancak büyük enternasyonel otellerde vardi tabi ki çok pahalı.
Bir de sabah 5 te okunan ezan en az 5 dakika sürüyor istersen uyu.

NUNUKAN



Nunukan'da 1 gece kaldık.Bizden başka turist yoktu.Bizim amacımız ertesi sabah yukarıda gördüğünüz gibi bir tekne ile Malezya'nın sınır adası Tawau'ya geçmekti.

O nedenle hemen sahile yakın bir otele yerleştik.Her ne kadar balkondan deniz manzaramız olsa da önümüzdeki bataklık ve orda yüzen yılan,iri kertenkeleler  ve fareleri unutamam.

Akşam yemek için otobusle şehire indik.Tavuk pilav satan bir yer tespit ettik.O yıllarda internet her yerde yoktu.Malezya Kota Kinabalu'dan Jakarta'ya bilet almam gerekiyordu.İnternet kafe aradık bulduk ama bağlantı çok kötü.Başka bir internet kafeye oranın sahibi beni motorla götürdü Selçuğu ilk dükkanda bıraktım bu sefer de elektrikler gitti karanlıkta birbirimizi kaybettik sonuçta çocuklar elektrik gelince bizi buluşturdu....Otele dönerken yemeğimizi aldık odada yedik.Ertesi sabah tıklım tıkış dolu olan bir tekne ile oranın yerli halkının meraklı bakışları üzerimizde Tawau adasına geçerek Malezya'ya giriş yaptık.Tewau'dan  da yine Malezya'nın  Borneo adasındaki incisi Kota Kinabolu'ya geçtık.Oradaki  müthiş maceramızı  Malezya bölümünde bulabilirsiniz. 











BANA ULAŞIN.......

Ad

E-posta *

Mesaj *

BOYADIĞIM MERCAN TAŞLARI